Çağımızın en
önemli hastalığının “hız” olduğunu söylemiş bir konuşmasında Prof. Dr. Osman
Müftüoğlu. Evet, kesinlikle bir hastalıktır her işi aynı anda yapma arzusu,
acelecilik ve sabırsızlık.21. yüzyıl
bilindiği gibi teknoloji çağıdır. Hayatımızı kolaylaştıran ve hızlandıran bir
ilaçtır teknoloji. Tabiki her ilacın bir yan etkisi var, teknolojinin yan
etkisi de “sabırsızlık, acelecilik” olarak karşımıza çıkıyor. Her şeyi aynı
anda yapabilme ve olabildiğince hızlı yapabilme isteği, yaşam kalitemizi
oldukça düşürmektedir. İşin daha kötüsü biz bunun farkında bile değiliz,
yaşadığımız olumsuzluk yavaş yavaş büyüyen bir kanser hücresi gibi vücudumuzda
dolaşıyor. Günlük yaşamın hengâmesi ve gürültüsü içinde farkında bile olamadan
virüs yayılıyor, fark edildiğinde bir ömür geçmiş oluyor. Bizler teknolojiye
öylesine bulanmışız ki hayattaki gayelerimizden uzaklaşıyoruz git gide. Bu
hızla yaşamaya devam edersek çabucak yaşlanıvereceğiz ve “fast food” bir
yaşamı geride bırakıp aç bir şekilde dünyaya veda edeceğiz gibi görünüyor.
İşte bu fikirlere
kapılmama yaptığım Mersin yolculuğu vesile oldu diyebilirim. Daha yavaş ve
içime sinen bir yaşam umudu daha da yeşerdi bu kısa ama güzel seyahatte.
Mersin’ e gitmemiz gerekiyordu arkadaşlarla ve İskenderun – Mersin arası tren
hattının tekrar açıldığını duyunca yıllardır otobüsle bu yolu gidip gelmiş biri
olarak hemen treni de denemek istedim.
Sıkılmanız mümkün değil; yorulmanız da.
Koridorda dolaşıp yeni insanlarla tanışabileceğiniz, hava alıp rüzgârın ve
güneşin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz pencerelerle dolu her yer. Toplu
taşımanın doğaya ve ülke ekonomisine sağladığı faydaları da göz önüne alacak
olursak; İskenderun’dan Mersin’e hatta uğradığı Dörtyol – Erzin – Toprakkale –
Ceyhan – Adana ve Tarsus gibi merkezlere de trenle gitmenizi şiddetle öneririm.
Anadolu kültürünü besleyen önemli köklerden, havzalardan biri olan Çukurova’yı
doyasıya yaşamak, rüzgârını içine çekmek, o toprağın insanlarını yaşamak için,
hayatınızda bir kez de olsa o trene binmeniz gerekir.
İnsan, o raylardan gelen büyülü tını ile gerçek
hayatın o gürültüsünden uzaklaşıyor ve hipnotize oluyor gerçekten. E, ister
istemez düşüncelere dalıyor. Çukurova’da usulca ve hiç durmayacakmışçasına
giden trenin kompartımanından dışarı baktığımda Anadolu’nun tüm güzelliklerini;
dağlarını, ovalarını, insanlarını seyrediyordum. Sanki senaryosunu
bilinçaltımın yazdığı, müziklerini elinde mızıkası ile bir blues sanatçısının
çaldığı ve Mazhar Alanson’un o sakin sesinin eşlik ettiği bir filmin içinde
buluverdim kendimi. Hatta beraber yolculuk ettiğim arkadaşlarımın, hatta ve
hatta trende karşılaştığım diğer yolcuların da o sihirli pencereden kendi
filmlerini seyrettiklerine, hayallere daldıklarına şahit oldum. Sanki vagonların
pencerelerinde birçok 35mm bir film şeridi akıyordu.
Zor değildi; bunun için
biraz yavaşlamak, yaşam hızını kontrol etmek yetiyordu. Gerçek hayatın da bir
yolculuk olduğunu varsayarsak, biraz yavaşladığımızda ve sakince etrafımızın
farkında olduğumuzda bu güzel yolculukta kendi senaryomuzu yazıp, kendi
müziklerimizi dinleyebileceğimizi unutmayalım. Ha bu arada, benim filmim şu güzel
şarkıyı mırıldanırken son buluyor;
Güzel günler bizi bekler eyvallah
dersin olur biter ,
güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçer gider.
Bıraksam kendimi şöyle oh ne rahat ,
bu da geçer gülüm yaşamana bak.
güzel günler bizi bekler eyvallah dersin geçer gider.
Bıraksam kendimi şöyle oh ne rahat ,
bu da geçer gülüm yaşamana bak.
Benim hala umudum var.
İsyan etsem de istediğim kadar,
inat etsem bile bırakmazlar sahibim var.
İsyan etsem de istediğim kadar,
inat etsem bile bırakmazlar sahibim var.
(Mazhar Alanson)
(Yazımın yayınlandığı Anadolu Fotoğraf Dergisinin linki aşağıdadır)
Çağımızın
en önemli hastalığının “hız” olduğunu söylemiş bir konuşmasında Prof.
Dr. Osman Müftüoğlu. Evet, kesinlikle bir hastalıktır her işi aynı anda
yapma arzusu, acelecilik ve sabırsızlık. - See more at:
http://www.anafot.net/FOTOMAKALE-248-Mustafa+Kara-Benim+Hala+Umudum+Var#sthash.uAzcmvNw.dpuf
Çağımızın
en önemli hastalığının “hız” olduğunu söylemiş bir konuşmasında Prof.
Dr. Osman Müftüoğlu. Evet, kesinlikle bir hastalıktır her işi aynı anda
yapma arzusu, acelecilik ve sabırsızlık. - See more at:
http://www.anafot.net/FOTOMAKALE-248-Mustafa+Kara-Benim+Hala+Umudum+Var#sthash.uAzcmvNw.dpuf
Çağımızın
en önemli hastalığının “hız” olduğunu söylemiş bir konuşmasında Prof.
Dr. Osman Müftüoğlu. Evet, kesinlikle bir hastalıktır her işi aynı anda
yapma arzusu, acelecilik ve sabırsızlık. - See more at:
http://www.anafot.net/FOTOMAKALE-248-Mustafa+Kara-Benim+Hala+Umudum+Var#sthash.uAzcmvNw.dpuf